Kadın rahmi (uterus) iki ana parçadan oluşur. Corpus dediğimiz ana gövde serviks dediğimiz rahim ağzı kısmı. Kadın rahmini armuda benzetirsek armudun üst kısmı yuvarlak kısmı corpus, armudun sapına doğru olan uç kısmı da serviks dediğimiz bölümdür. Rahim ağzı olarak adlandırdığımız kısım aynı zamanda doğum esnasında genişleyerek bebeğin doğumunu sağlayan bölgedir. İşte bu kısımda ki hücrelerin anormal ve istenmeyen şekilde çoğalması rahim ağzı kanserine neden olur.
Dünyada kadınlarda kanserden ölümün ikinci sık nedenidir. Her yıl 500.000 kadına rahim ağzı kanseri tanısı konmaktadır ve bu kadınların yarısından çoğu tedavi edilemedikleri için ölmektedir. Başka bir deyişle dünyada iki dakikada bir kadın rahim ağzı kanserinden ölmektedir.
Rahim ağzı kanseri dünya üzerinde gelişmekte olan ülkelerde daha sık gözlenmektedir. Ülkemizde bir yılda beklenen vaka sayısı yaklaşık 1.500 kadındır ve maalesef bunların 750’si bu nedenle yaşamlarını yitirmektedir.
Bazı bilinen örneklerle bunu açıklayalım. Örneğin sigara %10 oranında akciğer kanserine neden olur. Hepatit virüsü dediğimiz sarılık mikrobu %5 oranında karaciğer kanserine neden olur. Rahim ağzı kanserine neden olan da Human Papilloma Virüs (HPV) dediğimiz bir virüstür.
HPV enfeksiyonu kolayca bulaşır. En önemli bulaşma yolu cinsel ilişkidir. İlk cinsel ilişkiden hemen sonra bulaştığı saptanır. Ancak %15 oranında da hiç cinsel ilişkiye girmemiş bakire kızlarda da saptanmıştır. Bu yüzden cilt ve ağız teması ile de bulaştığı bilinmektedir.
Evet. İki yolla bu mümkündür. Aşılama ve tarama. HPV virüsüne karşı geliştirilen aşı ile bu ölümcül kanserden korunmak mümkündür. Aynı zamanda PAP smear dediğimiz rahim ağzı kanser tarama testlerini belli aralıklarda mutlaka yaptırmak gerekir.
Aşı tüm diğer aşılar gibi koldan yapılmaktadır. Kolun üst kısmına kas içine enjekte edilir.
Aşılama için aç, tok ya da adetli adetsiz dönem gibi herhangi bir belirleyici zaman yoktur. Her zaman yapılabilir.
Aşı için herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurmak yeterlidir. Başvurulan sağlık kuruluşunda aşı yapılacaktır. Eğer aşı depolarında yok ise sizi aşı olabileceğiniz bir merkeze yönlendireceklerdir.
Aşı kanser tedavisi değildir. Bu kansere yakalanıldığı zaman uzun süren büyük bir operasyonun ardından ve hekimin takibine göre kemoterapi dediğimiz ilaç tedavisi ya da radyoterapi dediğimiz ışın tedavisi olmak gerekir. Aşı ise kansere neden olan virüsün bize bulaşmasını engellemek için olan koruyucu bir tedbirdir